Yağlı Tohumlar İhtisas Komisyonu

KOMİSYON

Murat KURT

Ünvanı : Komisyon Üyesi

Ad-Soyad : Murat KURT

İş Yeri Adı: "."

Adres : "."

Telefon : "TELEFON NUMARASI"

Hayrettin ORGUN

Ünvanı : Komisyon Üyesi

Ad-Soyad : Hayrettin ORGUN

İş Yeri Adı: "."

Adres : "."

Telefon : "TELEFON NUMARASI"

Burak ŞENDAĞ

Ünvanı : Komisyon Üyesi

Ad-Soyad : Burak ŞENDAĞ

İş Yeri Adı: "."

Adres : "."

Telefon : "TELEFON NUMARASI"

KOMİSYON KARAR 2017-2019

MISIR'DA FİRE VE ZAYİ HAKKINDA

İlgi: 16/03/2017 tarihli yazınız,

İlgi yazınızda ihtilafa konu eşya hususunda ilgi tutulan yazılardan bahisle;

Tarsus Ticaret Borsası'nın gümrük idaresine cevaben yazdığı 02.11.2016 tarih ve 090/09/2691 sayılı yazı Hububat Pamuk ve Yağlı Tohumlar İhtisas Komisyonumuzun Raporunda da belirtildiği üzere “.........üründe fire zayi oranının %5’e kadar olabileceği kanaatindeyiz” şeklinde bağlanmıştır.

TOBB 'nin de web sayfasında Fire, Zayiat ve Randıman Oranları, Örf, Adet ve Teamüller ile Uyulması Zorunlu Mesleki Kararlar başlığında Türkiye genelinde fire ve zai oranları yayınlanmıştır.

İlgili yazımızda " ...... ürün numunesi fiziksel olarak incelendiğinde böceklenme zararı ve tozlanmanın yoğun olduğu gözlendi. Rutubet baz alındığında nemi düşen ürünün ağırlığından fire vereceği ve böceklenmeden mütevellit zayi olacağı kanaati ile numune üründe fire zayi oranının %5’e kadar olabileceği kanaatindeyiz" ifadesi yayınlanan Fire, Zayiat ve Randıman Oranları, Örf, Adet ve Teamüller ile Uyulması Zorunlu Mesleki Kararlar başlığında yer alan hususlara istinaden “.....Tarsus’ta üretimi yapılan mısır ürününün tüccarlar veya sanayicilerce satın alınmasında rutubet oranı %15 olarak baz alınır. Depolama ve muhafazasında %1,5 fire kesilir (en fazla 6 ay depolama ve muhafaza yapılır), nakliye esnasında %0,5-1 fire ve zayiat ile kantarda 0,5 fire verir. Dane mısır en çok 2,5-3 fire verir. Tarsus’ta üretimi yapılan 2. Ürün dane mısır tüccarlar veya sanayicilerce satın alınmasında rutubet oranı %15 olarak baz alınır, kurutmada her rutubet için %1,167 fire kesilir. Nakliye, kantar ve muhafaza fireleri 1. Ürün dane mısırla aynıdır”cevabı verilmiştir.Nitekim anılan ürün için bekleme süresi söz konusu Tarsus Ticaret Borsası tarafından alınan Fire, Zayiat ve Randıman Oranları süresinden uzundur.

Söz konusu üründe böceklenmeden dolayı oluşabilecek hasar ile oluşabilecek kayıplar konusunda bilgi niteliğinde ".... ve böceklenmeden mütevellit zayi olacağı kanaati.."ifadesi ise Tarsus Ticaret Borsası'nın böceklenme sonucunu veren herhangi bir ölçüm metodu olmadığından ürünün gözlenen ilgili tarihteki durumu konusunda oluşan bir kanaatten itibardır.

Bu itibarla ;ihitilafa konu ürün hususunda Fire, Zayiat ve Randıman Oranları, Örf, Adet ve Teamüller ile Uyulması Zorunlu Mesleki Kararlar başlığı altında incelendiğinde tarımsal hiç bir ürünün böceklenmeden mütevellit fire ve zai oranının bulunmadığı , bunun için bir ölçüm metodu olmadığı hsusuyla Tarsus Ticaret Borsasının Hububat Pamuk ve Yağlı Tohumlar İhtisas Komisyonu Raporunda belirtilen “üründe fire zayi oranının %5’e kadar olabileceği kanaatindeyiz” şeklinde ifadesi;

Söz konusu, üründe meydana gelen firenin rutubet baz alındığında nemi düşen ürünün ağırlığından fire vereceği ve bu haliyle fire ve zai'nin rutubet farkı oranı üzerinden ve bekleme süresinin uzunluğu da düşünülerek hesaplandığı, bu suretle böceklenmeden oluşan fire veya zai'nin herhangi bir ölçüm metodu olmadığından bu orandan doğan miktarla ilgisi olmadığıdır.

Ayrıca nakliye, taşıma, ve kantar farkları da anılan yazımızda belirtilmiştir.

SOYA KÜSPESİNİN DEPODA BEKLEME SÜRESİ

İlgi: Tarsus Ticaret Borsası Yönetim Kurulu'nun 16/01/2019 tarihli ve 41-12 sayılı gündemi

Tarsus Ticaret Borsası Meclisinin 24/06/2015 tarihli ve 27 sayılı toplantısında

Soya Yağı üretiminde; soya yağlı tohumunun işlenmesi ile iştigal olan üyelerimizle yapılan çalışma sonucunda Tarsus da üretimi yapılan soya fasulyesinin tüccarlar veya sanayicilerce satın alınmasında Rutubet oranı % 11- 12 olarak baz alınır. Ürünün temizlenmiş, elenmiş, toprak vs. kirlerden arındırılmış hali ile depolanması veya muhafaza edilmesinde dahi binde 5 ile %1,2 fire kesilir (en fazla 3 ay depolama ve muhafaza yapılır), nakliye esnasında %1 fire veya zayiat ve kantarda % 0,5 fire verir. Soya Fasulyesi % 2,2 – 2,7 fire verir.Tarsus da üretimi yapılan soya fasulyesinin rutubetli olarak tüccarlar veya sanayicilerce satın alınması halinde, doğal yollarla veya kurutma makinelerinde yapılan kurutmasında da her rutubet için ağırlığından % 1 fire kesilir kararı ile,

Aynı toplantıda;

SOYA FASULYESİ TAM YAĞLI KÜSPE ÜRETİMİ’ ne dair Fire, Zayiat ve Randıman Oranları kararı da alınmıştı.

Hasat edilen soya depolanacaksa, tohumların kızışması ve bozulmasını önleyebilmek için, hasattan sonra neminin %12-13 aralığında olması kuru,serin ve bağıl nemi azaltılmış depo ısısının 20-22 º C’ den az olduğu ortamda yine Tarsus Ticaret Borsasının Borsalar Muamelat Yönetmeliği “Fire, Zayiat ve Randıman Oranları, Örf, Adet ve Teamüller ve Uyulması Zorunlu Mesleki Kararlar “ bölüm başlığında 37. maddesine istinaden Soya Fasulyesi ürünü için en fazla 3 ay depolama ve muhafaza yapılır kararı açıktır.

Bu itibarla;

Soya fasulyesinin bir işleme tabi tutularak küspesinin üretilmesi ile içeriğinde bulunan nem, yağ protein ve diğer esansiyel bazlı yağların hava ile temasının daha hızlı olacağından en uygun depo şartlarında muhafazası veya depolanmasının da 3 ay olarak düşünülmesi gerekmektedir.

Ancak , soya küspesi depolandığı yerde yine neminin %12-13 aralığından az olması ile kuru,serin ve bağıl nemi azaltılmış depo ısısının 20-22 º C’ den az olduğu ortamda aktarılması, karıştırılması ile en fazla bir 3 ay daha depolanabilir.

KOMİSYON KARAR 2020-2023

M YK 20 EYLÜL 2023 tarihli ve 50. Oturum

ZEYTİNYAĞI İHRACATINA GETİRİLEN YASAKLAMA VE KISITLAMALAR

Ülkemizde 2022/2023 sezonu içinde 350 bin ton zeytinyağı üretimi gerçekleştirilmiştir.

Üretimimizden 130 bin ton dökme ve ambalajlı olarak ihraç edilmiştir.

Hali hazırda, 2022 – 2023 sezonunda 220 bin ton stok bulunmakta olup 2023/2024 sezonunda 150-200 bin ton civarında üretim olması ve zeytinyağı ihracatından 1 milyar dolar gelir elde edilmesi öngörülmekteydi.

Ticaret Bakanlığı’nın resmi açıklaması ile 1 Ağustos-31 Ekim tarihleri arasında 3 ay süre ile dökme ve varilli zeytinyağı ihracatı durduruldu.

Zeytin yağ ihracatına getirilen yasaklama ve kısıtlamalar Türk zeytiyağı ihracatçısının Pazar payının azalması anlamına gelmektedir.

Dünyadaki kuraklık nedeniyle üretici ülkelerin darboğaza düşmesinin ardından Türkiye'nin yılın ilk 6 ayında yaptığı zeytin ve zeytinyağı ihracatı, geçen yılın tamamında yapılan ihracatı sollamıştı. İç piyasada artan fiyatları dizginlemek için ihracatçıya ekim ayı sonuna kadar yasak getirildi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine bakıldığında, Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı ihracatının 2023 Ocak-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 190 oranında artarak 559,8 milyon dolara yükseldiği görülüyor.

Geçen yılın tamamında ise (2023 Ocak-Aralık) toplam zeytin ve zeytinyağı ihracatı 495 milyon 838 bin dolar idi.

İSPANYA’YA İHRACAT 26,8 KAT BİRDEN ARTMIŞTI

İspanya’ya 2022 Ocak-Haziran döneminde 7,6 milyon dolarlık zeytin ve zeytinyağı ihracatı yapan Türkiye, 2023 Ocak-Haziran döneminde bu ihracatını 203,9 milyon dolara çıkardı.

Aynı dönem aralığında İtalya’ya yapılan ihracat ise, 1,2 milyon dolardan 30 milyon dolara fırlamış durumda.

Ülkemizde zeytinyağı tüketimi ortalama yıllık 140 -150 bin ton aralığındadır. Geçtiğimiz yıldan 50 bin ton zeytinyağı stoğu bulunmaktadır. Bu yılın rekoltesine baktığımızda ise 420 bin ton civarında üretim söz konusu olacak ve toplamda 470 bin ton civarında zeytinyağı bulunacaktır. Yaklaşık 150 bin ton zeytinyağının iç tüketimde kullanıldığını düşünürsek 320 bin ton civarında zeytinyağımız mevcut olup şu ana kadar da 130 bin ton civarında ambalajlı ve dökme olarak zeytinyağı ihracatı gerçekleşmiştir. Sonuç olarak hali hazırda 200 bin ton civarında zeytinyağımız ihracat için stoklarımızda yer almaktadır.

Uluslararası piyasalarda geçtiğimiz yıl 3.300 Euro ‘dan işlem gören zeytinyağının şu anda değerinin 7.900 Euro’nun üzerinde seyrediyor.

Özellikle İspanya, İtalya ve Tunus gibi zeytinyağı üretimi yapan ülkelerde yaşanan kuraklık nedeniyle rekoltede düşüş gerçekleşmiştir. Bu sebeple zeytinyağı fiyatlarının uluslararası pazarda ciddi anlamda yükseliştedir.

Aynı zamanda döviz kurlarında yaşanan artışla beraber zeytinyağı üreticilerimiz, yıllar sonra ciddi anlamda bir gelir sağlayacakken açıklanan bu yasaklamadan dolayı zeytinyağı piyasasında durgunluk hakim oldu.

Son iki yılda 3.kez bu kısıtlamayla karşı karşıya geliniyor.İhracatçı firmaların uluslararası pazarda ticari itibarının zedeleniyor. Ambalajlı zeytinyağı pazarında rekabet halinde olduğumuz ülkeler, bu işi çok uzun yıllardan beri yapıyorlar. Bizim bunu Türkiye olarak birden gerçekleştirmemiz çok zor. Aynı zamanda ihracat yasağı konusunda öncesinde herhangi bir bilgilendirmede bulunulmadığı için üyelerimizin limanda bulunan yüklemeleri de beklemektedir. Bu durum alıcı firmalarla ihracatçılarımız arasında ciddi sıkıntıya sebep olmaktadır.

Bu uygulamanın tekrar değerlendirilerek yasaklamadan vazgeçilmesi kanaatindeyiz. Bu görüşümüzün kamuoyu ile paylaşılması İhracatçılarımızı sıkıntıya düşürecek, ekonomilerini bozabilecek kısacası firmaların iflas etmesine neden olabilecek bu süreçten geri dönülmesini temenni ediyoruz.

01 Eylül 2023

Burak ŞENDAĞ

KOMİSYON KARAR 2024

YAĞLI TOHUMLAR

İHTİSAS KOMİSYON TOPLANTISI

18/09/2024

YAĞLI TOHUMLAR SORUNU

Son yıllarda yağlı tohum üretiminin yetersiz olması nedeniyle, büyük boyutlara ulaşan ham yağ açığını kapatabilmek, ithal yoluyla döviz kaybını önleyebilmek, işlenmiş yağ ihraç ederek, ülkemize döviz kazandırmak ve Türk çiftçisinin gelir seviyesini yükseltebilmek için, yağlı tohumların üretimi konusunda, şu önlemlerin acilen alınması gerekmektedir

Kısa vadeli önlemler
  1. Öncelikli olarak; ülkemizin yağ ve protein gereksinimleri göz önüne alınarak, yağlı tohumlu bitkilerin, en az tahıllar kadar stratejik öneme sahip bir ürün olduğu, her kesim tarafından kabul edilmesi gerekmektedir.
  2. Zeytinyağ ihracatına getirilen ihracat kısıtlaması ve uygulaması kaldırılmalıdır.
  3. İç piyasada sağlıklı bir fiyat oluşumunu sağlayabilmek için, yağlı tohum veya ham yağ ithalatı bir takvime bağlanmalıdır. Yani, üretim döneminde, gümrük vergileri en üst düzeyde tutularak, ithalata kısıtlama getirilmelidir.
  4. Yağlı tohumların fiyatları serbest piyasa koşullarına göre oluşturulmalıdır. Müdahale fiyatı (Dünya fiyatı) ile hedef fiyat (Ürün maliyeti +üretici karı) arasındaki fark, üreticilere prim olarak ödenmelidir.
  5. Destekleme primleri gelir rekabetinin yağlı tohumlar lehine olacak şekilde verim ve parite dikkate alınarak ekim öncesi belirlenmeli ve ödemeler hasat sonrası hemen yapılmalıdır.
  6. Adı üzerinde fark ödemesi olan desteklemeler dış piyasa ve iç piyasa fiyatlarına göre Değerlendirilmelidir. İç piyasa fiyatlarının aşırı düzeyde düşmesi durumunda, prim miktarının derhal artırılması gerekmektedir. Bu şekilde yağlı tohum üreticisinin fiyat düşmesinden dolayı mağduriyeti önlenmiş olur.

7.Yağlı tohumlu bitkilerin üretiminde kullanılan girdilere uygulanan dolaylı vergiler azaltılarak, ürün maliyetinin, dış pazarlarla rekabet edebilecek düzeylere indirilmesi sağlanmalıdır.Yağlı tohum üretimi düşük faizli kredilerle desteklenmelidir.

  1. Taban fiyatları belirlenirken, ayçiçeği ile buğday fiyatları arasındaki denge (fiyat paritesi), çok iyi düzenlenmelidir
Orta vadeli önlemler 1.Yağ bitkilerinin tohumluk sorunu çözülmeli, üreticiye daha kaliteli (hibrit) ve ucuz tohumluk verme yolları aranmalıdır. 2.Türkiye genelinde münavebe uygulaması zorunlu hale getirilmeli ve takip sistemi oluşturulmalıdır. 3.Yağlı tohumlu bitkiler için ön görülen üretim hedeflerine ulaşabilmek için, başta soya olmak üzere, ayçiçeği, kolza,yerfıstığı ve susam gibi bitkilerin üretimleri planlı bir şekilde teşvik edilmelidir. 4.Pamuk’da lif randımanı ve lif kalitesi yanında, tohumunda yağ oranı ve yağ kalitesi yüksek yeni çeşitlerin geliştirilmesine öncelik verilmelidir. Uzun vadeli önlemler 1. Dünya Ticaret Örgütü ile yapılan anlaşmalar gereği, yağlı tohum ve ham yağ ithalatındaki Sınırlamayı kaldıran vergi oranlarının ülkemiz lehine yeniden düzenlenmesi gerekir. 2.Türkiye genelinde sulanan alanların artırılması

KOMİSYON KARAR

M.