Rusya'nın Ukrayna krizi nedeniyle Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD'ye yönelik gıda ambargosuna gitmesinin ardından bu ülkeye yapılan ihracatın FIRSAT olarak değerlendirilmesini bekliyoruz.
Ülkemiz adına yaşanan bu olumlu gelişmeyi en üst düzeyde ihracata yansıtmalıyız. Ancak bu fırsatı değerlendirirken ihracata yönelenecek firmalarda kıyasıya bir rekabete girecektir.Firma ve sektörler, iç ve dış piyasadaki rakipleriyle ürün fiyatı ve ürün kalitesi açısından eskiden olduğundan çok daha yoğun bir rekabetle karşı karşıya geleceklerinden Rusya pazarının kalıcı ve karlı olabilmesi için de üretimden, ambalaja, depolamadan ihracata kadarki tüm evrelerini planlamamız gerekiyor.
Rusya ile yapılan ve iki ülke arasında hedeflenen 100 milyar dolarlık dış ticaretin sürekliliği için Türk mallarında uygun ve kaliteli ürünlerimizle bu pazarın vazgeçilmez markası olmaya çalışmalıyız.Firma ve sektörlerimize ihracat kabiliyeti kazandırılarak Ülkemiz adına yaşanan bu olumlu gelişmeyi en üst düzeyde ihracata yansıtmalıyız. Rusya pazarında hareket kabiliyeti sayesinde Rusya’ya kalite ve hizmet anlamında en iyiyi sunacağımıza inanıyorum. Türk ürünlerinin kalitesiyle Rusya’da Avrupa ürünlerinin alternatifi olacağını, hatta en güvenilir marka olabileceğini de bu fırsat sayesinde gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum.
Rusya pazarının ekonomimize kazandıracağı değeri ve bu tarihi fırsatın iyi değerlendirilmesini umuyoruz.