2016 Yılı Tarım Özeti Raporumuz Yayınlandı

  • 22.01.2017
  • tarsustb

Tarsus Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kaya geride bıraktığımız 2016 yılı ile ilgili Borsanın hazırladığı "2016 Yılı Tarım Özeti" raporunda "Ülkemizin tarımda sahip olduğu potansiyeli daha yüksek katma değere dönüştürmek toplam refahımızın artması açısından büyük önem taşımaktadır" mesajına vurgu yaptı.

Başkan Murat Kaya, Tarsus Ticaret Borsası "2016 Yılı Tarım Özeti" raporunda şu değerlendirmede bulundu.

Yeni ekonomik reformların ve tarıma dayalı ihtisaslaşmanın Hükümet tarafından kontrollü bir şekilde ele alındığı 2016 Yılı ,Ülkemizin yeni yol haritasında ağırlığın tarım sektörüne verileceğinin ilk sinyalleri oldu.

Tarım, tarıma dayalı sanayi ve tarımda çalıştırılan iş gücü  ve bunlardan oluşan sektörler dünyanın yeniden yapılandırma sürecinde önemli stratejik kaynaklarımızı oluşturuyor.Tarımın bu denli stratejik önemi nedeni ile bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de desteklenme modeli ve kriterleri yakın bir süreçte olumlu şekilde yapılandırılacağı umudundayız.

Gelinen noktada; Dünya nüfusunun %19'u tarımda,%12'si endüstride,%23'ü hizmet sektöründe çalışmakta.. Her 5 kişiden 1 kişi tarım faaliyetini sürdürdüğü gibi,   bu durumdan önümüzdeki 30-40 yıl sonra gıda savaşlarının başlayacağı sinyalini algılamaktayız. Tarımsal üretimin süreci sanayi sektöründeki üretim sürecine göre oldukça uzun olması nedeniyle üretimin talebe göre ayarlanmasına da imkan vermemektedir.Bu noktada tarımsal amaçlı ve tarımsal faaliyetlere yönelik desteklemelerin üretimi teşvik edici ve ülke ekonomisine en yüksek faydayı sağlayacak şekilde yapılandırılması temel hedef olmalıdır.

Doğrudan tarımsal üretimin elde edilmesinde istihdam edilenlerin yanı sıra, diğer iktisadi sektörler de tarımsal hammaddeyi işlerken, taşırken, depolarken ve diğer hizmetler esnasında da istihdam yaratan tarım sektörünün en önemli özelliklerinden biri de, tarım işletmesi sahiplerinin gelirleri karşılaştırıldığında tarımsal üreticilerin sanayi sektörü üreticilerine göre daha düşük olması tarım sektörünün kendine has ayrı bir özelliğini ortaya koyar. Ayrıca,

Türkiye’de tarımsal faaliyet için gerekli girdiler büyük oranda dışa bağımlı. Yani ithalatla karşılanıyor. Üretim yapan çiftçinin kullandığı temel girdilerin başında gübre ve mazot var.Türkiye, her ikisinde de dışa bağımlı. Dolayısıyla bu girdilerin fiyatını kontrol etme şansı yok. Dışa bağımlılığın yanı sıra özellikle mazotta çok yüksek vergi yükü nedeniyle çiftçimiz dünyamın en pahallı mazotu ile üretim yapmak zorunda kalıyor. Devletin verdiği gübre ve mazot desteği yetersiz.Maliyetleri düşürücü bir etkisi yok. Tarımda kullanılan mazotta en azından Özel Tüketim Vergisi(ÖTV) kaldırılsa çiftçi rahat bir nefes alacaktır.

Türkiye’nin son on yıl içinde mısır ekim alanlarındaki artış oranı yüzde 15'e , üretim miktarındaki artış oranı ise yüzde 52 artarak  6,5 milyon tona ulaştı. Türkiye’de yağlı tohum üretimi yıllık 2,5 milyon ton civarında. Yağlı tohum bitkilerindeki prim desteğine yapılan artışlara rağmen yıllar itibariyle üretimde ciddi artış olması beklenirken 2015 yılında olduğu gibi Türkiye’deki yaklaşık 3 milyon ton yağ arzının çeyreği yerli üretimle karşılandı. Yüzde 25 yerli üretim, yüzde 75 yağlı tohum veya ham yağ ithalatı oranlarını korudu.

Pamukta ise üretim yıldan yıla düşerken ithalatımız artmaya devam ediyor.TUİK verilerine göre 2016 yılı geçici TUİK verilerine göre ( 10 aylık) ithal Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucata ödenen 5,85 milyar TL'dir.Son 5 yılda ödenen toplam ithalat rakamı ise 28,5 milyar TL'den fazladır. Karde edilmemiş ve taranmamış sadece pamuk ithalatımız ise 2016 yılı geçici TUİK verilerine göre 3,3 milyar TL'sına yani geçen yıla eş miktara ulaşmıştır. Son beş yıl toplamı ise 16 milyar TL'sına yaklaşmıştır.2016 yılı Trade Map verilerine göre ilk üç çeyrek toplamında pamuk ithalatımız 894 bin tona ulaşmaktadır.

Son 5 yılda tarım sektörüne 40 milyar TL'den fazla lira destek verildi.Desteklemelerin 12,5 milyarı fark ödemelerine, 12 milyarı hayvancılık sektörü desteklemelerine, 11 milyarı alan bazlı destekleme ödemelerine, geri kalanı kırsal kalkınma, tarım sigortası ve diğer destekleme ödemelerine ödendi.Yine TUİK verilerine göre son 5 yılda Hayvansal üretim ve  Bitkisel Üretim değerimiz 350 milyar dolara ulaştı. Kısacası tarım sektörüne verilen destek tarımsal üretimin yüzde 5’inde kaldı.....

Ülkemizin de tarımda sahip olduğu potansiyeli daha yüksek katma değere dönüştürmek toplam refahımızın artması açısından büyük önem taşımaktadır.İşte tam bu noktada tarımı değerlendirirken üretim ve ihracat miktarımızı, ithalat dengemize oranlayarak buğday,mısır, soya fasulyesi, pamuk gibi tarımsal ürünleri ne kadar ürettiğimize ve ne kadar ihraç ettiğimize göre başarı durumumuzu belirlememiz şarttır.

2016 Yılı Tarım Özeti Raporumuz Yayınlandı